Hayvanların hepsini çılgınca seviyorum. Hatta itiraf ediyorum çirkin, aptal ve yamuk yumuk olanları daha çok seviyorum sanırım.
Köpeğim de bana bir yere kadar dayanabiliyor çünkü uzaklardan bir yerlerden onu gördüğümde içimdeki bütün sevgiler bir anda dolup taşıyor gidip gözlerine bastırasım, bıyıklarını çekiştiresim, poposuna vurasım, kuyruğunu koparasım geliyor. Zaten etrafta beni çok yargılamayacak bir varsa hiç sektirmeden bunların hepsini de yapıyorum!
Ama o da alıştı bana, artık onun sevilmek, sıkıştırılmak - buruşturulmak demek. < "." >
Elimin altındaki köpeğe neler yaptığımı artık bildiğinize göre, aşağıda paylaşacağım fotoğrafları gördüğümde ne şekillere girdiğimi az çok tahmin edersiniz...
Şu kedide kendimi görüyorum...
((: dünya tatlısı!
Bu kuşun da renklerine bittim...
Böyle çelme takmalara falan bayılıyorum. Uyanık!
Life of Pi sahnesi vari bir görüntü ama, şu kaplanın beni yemeyeceğini bilsem, gider sarılırım (:
Bunu yapmak için kaç "uyuşturucu madde" almak lazım bilemiyorum. Beni aşar...
Bayılıyorum böyle pozların yakalanmasına...
O çimen tüm varlığının %80'ini kaplamasa daha çirkin olucakmış, ama pörtlek gözleri bile onu sevmem için yeterli (:
Bazen ben de böyle deliriyorum, sincap haklı bence.
Pandalara bayılıyorum. Ara sıra videolarını izleyip izleyip mutlu oluyorum.
Tom & Jerry for real!
Coca - Cola ayısı, biraz korkunç :/ bunu uzaktan sevebiliyorum anca...
Bayılıyorum! Bayılıyorum! Bütün duaların kabul olsun ne diyim!
Böyle uçarken cam gibi görünmez bir şeye çarpsa da düşse. Kediler yere çok komik düşer!
Keşke ben de yapabilsem...
Aslan Christian'ın hikayesini biliyor musunuz? KESİNLİKLE tavsiye ediyorum...
Lion Christian, I highly recommend!...
Bütün oyuncu hayvanlar benim olsun...
>*.*<
No comments:
Post a Comment