Hastalanıp, eve hapsolmak çok kötü. Ben de geçtiğimiz 1,5 gündür herkesin korktuğu n3h2 virüsüyle uğraşıyorum malesef. ( üzerine tıklayınca, siz de semptomları görebilirsiniz, dikkatli olun bu aralar )
Yatmaktan ve sıkılmaktan başka çaresi de yok iyileşmek için, öyle ki domuz gribinin daha çok iyileşilebilen bir hastalık olduğunu söyleyen doktorlar var.
Ben tabi ki yarım saatçik de olsa dışarı çıkmak ve biraz hava almak istedim. Aslında aklımda, çok güzel kış çayları olan Zamane Kahvesine gitmek vardı. Ama yolum Beyaz Fırın'a düştü diyelim. İyi ki de düşmüş gerçekten güzel bir kış çayı içtim, hemen paylaşıyorum!
Beyaz Fırın'ın mekanist ve foursquare puanları da size mekan hakkında fikir verebilir bu arada. Ben en fazla puani lezzet ve ortama veriyorum, servisin yavaşlığını kapatabildikleri için...
Her ne kadar Mocha'nın görüntüsünü başarılı bulmuş olsam da:
( bu arada siz de kaşık çok kısa gelince parmaklarınıza bulaşan kahveye sinirlenenlerden misiniz? )
Benim kış çayım bana yetti (:
Hem de içinde portakaldan, çilekten, kakuleye kadar birsürü şey var.
(tabi ki ben yine sunuma tav oldum )
Öyle göstermese de bu çaydanlıktan 3 büyük bardak çay çıkıyor, üstelik de su içinde uzun süre sıcak kalıyor. Hatta siz de ot çöp demleyenlerdenseniz benim gibi, Beyaz Fırın'ın girişindeki raflarda bulabilirsiniz.
(tanesi 150 tl )
Oturmak için iki seferdir seçtiğim deri koltuklu köşeden, bir dahakine vazgeçip 1. kattaki terası tercih edeceğim, gayet sevimli duruyor.
Ama içerisinin sıcak görüntüsü, hava soğukken çok çekici.
Bir de masalardaki, iç mekandaki yeni yıl konseptli süslemeleri seviyorum.
Son olarak da, geçen seferki kahvaltımın fotoğraflarını paylaşayım hazır bulmuşken.
Size de, sizin gibi çok fazla yiyemeyen bir arkadaşınız eşlik ediyorsa içinde farklı malzemelerin olduğu lavaşı ve çikolata kremalı pastalarını tavsiye ediyorum.
Afiyet olsun (:
No comments:
Post a Comment